Yazılarım

Beyin Göçü

Beyin göçü kısaca, yetişmiş insan kaynağının veya yetiştirilmesi için büyük kaynak gerektiren kişilerin gelişmiş ülkelere belirli süreliğine veya kalıcı olarak gitmesine denmektedir. Beyin göçü oluşum nedenine, süresine, mesafesine ve yapıldığı yerin özelliğine göre değişiklik göstermektedir. Bu yazımda iki ayrı göç tipinden bahsedeceğim. İç göç ve dış göç.

 

İç Göç

Ülke içerisindeki kişi veya grupların çeşitli sebeplerden ötürü başka şehirlere yerleşmelerini bu tanım içerisinde ele alabiliriz. İç göç gerçekleştiği takdirde ülkenin genel nüfus toplamında bir değişiklik olmaz. Bu göçler her zaman kalıcı olmayıp belirli bir süreliğine yapılmış göçlerde olabilir. Kişilerin veya grupların bulunmuş oldukları bölgelerden göç etmesine sebep olan temel faktörler aşağıda belirtilmiştir.

 

Bulunmuş oldukları bölgedeki;

  • Yaşam standartlarının düşüklüğü,
  • İşsizlik,
  • Eğitim ve sağlık imkânlarının kısıtlılığı,
  • Güvenlik sorunları.

 

Dış Göç

Dış göç, ağırlıklı olarak beyin göçü olarak da bilinir. Dış göçü, eğitimli ve yetenekli kişilerin gelişmiş ülkelere kalıcı olarak veya belirli süreliğine gitmesi şeklinde açıklayabiliriz. Akrabalık ilişkilerinden ötürü veya kalifiye olmayan göçler bu kapsamda değerlendirilmemektedir. Konumuz ülkeye yüksek katma değer sağlayabilecek kişilerin veya grupların göçlerini kapsamaktadır. Dış göçlere sebep olan faktörler aşağıda genel olarak belirtilmiştir. Bu maddeler dünya genelindeki dış göçlere sebep olan temel faktörler olmakla birlikte aynı zamanda “özel sektör neden iyi elemanları elinde tutamıyor?” sorusunun da cevabıdır.

 

Dış Göçe Sebep Olan Faktörler:

  • Kurumlardaki kariyer planı süreçlerinin şeffaf olmaması, bu yüzden çalışanların gelecek planı yapamaması,
  • Yetkin olmayan yöneticilerden kaynaklı oluşan sorunlar,
  • Yaptığı işin yurtdışında ödüllendirilme değerinin daha yüksek olması,
  • Yüksek katma değerli fikirleri olan kişilerin, fikirlerini hayata geçirebilecekleri zemini bulamamaları,
  • Kişisel hedefler ile kurumsal hedeflerin uyuşmaması,
  • Araştırmalara yönelik yeterli bütçe desteğinin sağlanamaması veya işle alakalı önemli konulardaki imkânların kısıtlılığı,
  • Teknolojik alt yapı yetersizlikleri,
  • Kişisel özgürlük ve inançların güvence altında olmaması,
  • Nitelikli kişilerin düşük ücretlerle çalıştırılması,
  • Daha iyi imkânlarda eğitim alma isteği,
  • Zorunlu uygulamalar (Askerlik, memuriyetten doğan tayin süreçleri gibi)
  • Ülkedeki nitelikli kişi sayısının azlığı,
  • Nepotizm,
  • Fikir ayrılıkları, kutuplaşmalar, siyasi sorunlar,
  • Yüksek ücretli iş bulma arzusu,
  • Ülkedeki çalışma koşullarının gelişmemiş olması,
  • Politik ve ekonomik istikrarsızlık.

 

Göç Eden Kişilerin Ülkelerine Geri Dönmemesinden Kaynaklanan Temel Sorunlar:

  • Ülkelerin yetişmiş insan gücünden faydalanamaması,
  • Ülke kalkınmasında rol üstlenecek bireylerin azalması,
  • Katma değer sağlayacak fikir veya verimli iş modeli üretecek kişilerin azalması.

 

Ülkemizde Tersine Beyin Göçü Gerçekleştirilmesi İçin Yapılan Bazı Faaliyetler:

Tersine beyin göçü, “yurtdışında yaşayan yetişmiş insan kaynağının ülkesine gelerek bilgi/hizmet/ürün üretimi ile sermaye kazanımını ülkesinde gerçekleştirmesi faaliyetidir” şeklinde yorumlayabiliriz. Tersine beyin göçü sürecine yönelik ülkemizde gerçekleştirilen bazı çalışmalar aşağıda belirtilmiştir.

  • Ülkemizde bazı önemli kurumlar yurtdışındaki üniversitelerin kariyer etkinliklerine katılarak veya silikon vadisi, teknoloji merkezleri gibi yerlerde tanıtımlarını yaparak iş dünyasından aktif çalışan kişileri, üniversitelerde görevli araştırmacıları, akademisyenleri bünyelerine katmak için çeşitli faaliyetler gerçekleştirmekteler.
  • Özel programlar başlatarak (Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı vb.) araştırmalara ev sahipliği yapan kurumlara çeşitli ödenekler ile araştırmacılara burs imkânları sağlanmaktadır. Bunun yanında araştırmacıların, eş ve çocukları içinde ayrıca maddi destek sağlanmaktadır.
  • ARGE ve yenilik harcamalarına yönelik çeşitli vergi muafiyetleri bulunmaktadır.
  • TÜBİTAK gibi kurumlar aracılığıyla belirlenen kriterleri sağlayan projelerin ilgili kurum tarafından belirlenen miktarlarda finansman desteği sağlanmaktadır.

 

Türklerin Yurtdışından Dönmesine En Çok Etki Eden Temel Unsurlar:

  • Aile özlemi,
  • Yurtdışında akademik hayatta ilerlemenin zorluğu,
  • Dil ve kültürel farklılıklardan doğan zorluklar,
  • Kendi ülkelerine katkı yapmak istemeleri,
  • Kariyer sürecinde yaşanan problemler (Yabancı olmanın iş hayatında getirdiği zorluklar vb.)
  • Türkiye’de ARGE bütçelerinin iyileştirilmesi,
  • Üniversitelerin sağladığı imkânların artması ve burs destekleri.

 

Yurtdışında Tersine Beyin Göçünü Sağlanmak İçin Diğer Ülkelerin Gerçekleştirdiği Bazı Uygulamalar:

  • Çin şuan yurtdışında okuyan ve Çin’de iş kurmak isteyen vatandaşlarına düşük oranlı krediler vererek, ucuza ev sahibi olma imkânı ve vergi indirimleri gibi çeşitli muafiyetler sunarak tersine beyin göçü faaliyetini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.
  • Çin’de “Yurtdışında Öğrenim Hizmet Merkezi” gibi merkezler aracılığıyla eğitimlerini yurtdışında tamamlamış olan ve ülkelerine dönen vatandaşlarını kendilerine uygun işler bulmalarını sağlamak amacıyla fuarlar düzenlenmektedir.
  • Hindistan’da özellikle bilim ve teknoloji alanında performansa dayalı prim sistemi ve pozisyona göre hisse senedi verilmesi gibi opsiyonlar sağlanmaktadır.
  • Yine Hindistan’da yurtdışında eğitim almış vatandaşlarının ülkelerine dönmeleri için lider pozisyonlar oluşturulup kişilerin ARGE politikalarında söz sahibi olması sağlanmaktadır.
  • Güney Kore’de “Beyin Havuzu” adı verilen bir envanter sistemi bulunmaktadır. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarının uzmanlık alanları ve bulundukları lokasyonların haritası çıkarılmıştır.

 

 

Sonuç olarak; bu konu hem kamuyu hem de özel sektörü yakından ilgilendirmektedir. Sadece kamu tarafından yapılan faaliyetlere bağlı kalmadan özel sektördeki kurumlarında bu alandaki çalışmalara katkı sağlaması gerekmektedir. İlk olarak yapılması gereken şey; tersine beyin göçü faaliyetinde bulunan ülkelerdeki uygulamalarının tamamı incelenmelidir. Farklı ülkelerdeki uygulamalar model alınarak, bu modeller gerekli görüldüğü takdirde revize edilerek veya yeni uygulamalar ile ülkemizdeki tersine beyin göçüne yönelik faaliyetler arttırılmalıdır. Tersine beyin göçü sayesinde entelektüel bilgiyi, kültürel deneyimleri, teknolojik ve akademik gözlemleri, yeni iş modelleri gibi birçok konuda bilgi akışının yönünü ülkemize çevirmiş olacağız. Bu konu ülkemizin kalkınma süreçlerine katkı sağlayacak son derece önemli ve stratejik bir konudur.

Başa dön tuşu